Yalnızlık duygusu çoğu zaman ağır gelebilir. Eğer şu an bunu okuyorsan, muhtemelen “yalnızlık nasıl geçer?” diye kendi kendine soruyor olabilirsin. Belki bu duygudan kaçmaya çalışıyorsun, belki hayatın sana adil davranmadığını düşünüyorsun, belki de içten içe kaygılanıyorsun.
Bunların hepsi çok anlaşılır.
Bu yazıda amacım “yalnızlığı tamamen yok etmek” değil. Çünkü yalnızlık insan olmanın doğal bir parçası. Buradaki amaç, yalnızlık hissinin seni tüketmesine izin vermemek, bu duyguyla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmeni sağlamak.
Aşağıdaki ipuçları, yalnızlık duygusunu anlamana, hafifletmene ve kendinle daha sağlam bir ilişki kurmana yardımcı olabilir.
Yalnızlık hissetmek, sende bir problem olduğu anlamına gelmez. Bu duygu, hayatın farklı dönemlerinde herkesin yaşadığı doğal bir süreçtir.
Birçok insan yalnız hissettiğinde kendine karşı sertleşir:
“Ben değersizim”, “Kim benimle arkadaş olmak ister?” gibi düşünceler çok sık görülür.
Bu iç ses, yalnızlık duygusunu daha da artırır.
Oysa ki yalnızlık, seni tanımlayan bir şey değildir. Kalabalık görünen insanların bile zaman zaman yoğun yalnızlık yaşadığını bilmelisin.
Bu yüzden kendini eleştirmek yerine, bu duygunun evrensel olduğunu hatırlamak yalnızlıkla baş etmeyi kolaylaştırır.
“Yalnızlık nasıl geçer?” sorusunun en önemli cevaplarından biri şudur:
Yalnızlık kalıcı değildir.
Şu an çok güçlü hissettirebilir. Sabah uyandığından gece uyuyana kadar devam ediyor gibi durabilir.
Ama hiçbir duygu sürekli kalmaz.
Yalnızlık da zaman zaman derinleşir, sonra hafifler ve bazen neredeyse kaybolur.
Bu duygu genellikle bir olayın, bir değişimin veya bir kaybın tetiklemesiyle ortaya çıkar. Fakat yine aynı şekilde zaman içinde yavaş yavaş çözülür.
Duyguların geçiciliğini hatırlamak, yalnızlık karşısında kendini daha güvende hissetmene yardımcı olur.
Birçok kişi yalnızlık duygusundan utanır. Çünkü yalnız hissetmenin onu “zayıf”, “yetersiz” veya “sevilmeye layık olmayan biri” yaptığına inanır.
Bu nedenle kimseye açılmaz ve daha da yalnızlaşır.
Ama gerçek şu:
Yalnızlık düşündüğünden çok daha yaygın.
İnsanların büyük bir kısmı bunu yaşıyor, sadece dile getirmiyor.
Bu duyguyu güvendiğin biriyle paylaşmak, tek başına bile rahatlatıcı olabilir.
Yalnızlıkla baş etme sürecini hızlandırır ve zihnindeki yükü hafifletir.
Yalnızlık hissi yoğunlaştığında, düşünceler genellikle karamsarlaşır.
“Kimse beni anlamıyor.”
“Ben kimseye yük olmak istemem.”
“Gerçekten ilgilenen kimse yok.”
Bu düşüncelerin çoğu gerçeği yansıtmayabilir.
Yalnızlık duygusu arttığında, zihnin senaryoları karanlık taraftan yazmaya başlar. Eksik parçaları olumsuz varsayımlarla doldurur.
Bu yüzden yalnızlık anlarında aklına gelen her düşünceyi doğru kabul etmek zorunda değilsin.
Hatta duyguların en yoğun olduğu zamanlarda büyük kararlar almaktan kaçınmak her zaman daha sağlıklıdır.
“Yalnızlık nasıl geçer?” sorusunun bir başka cevabı da duygusal ortamı değiştirmekten geçer.
Yalnızken çoğu insan hüzünlü şarkılar dinlemek, karanlık filmler izlemek veya kasvetli bir ortamda kalmak ister. Bu, duygunun dışa vurumu gibi görünse de aslında yalnızlık hissini daha da güçlendirir.
Zaten zorlayıcı bir duygu yaşarken, onu besleyen şeyleri eklemek yalnızlık döngüsünü derinleştirir.
Bu nedenle:
Biraz daha hafif müzikler seçmek,
Daha aydınlık bir ortam yaratmak,
Enerjini yükselten içeriklere yönelmek,
yalnızlık duygusunu yumuşatır. Bu bir kaçış değil; duygusal şefkat göstermektir. Yalnızlık nasıl geçer diye sorarsan, belki de senin için cevap budur.
Birçok insan yalnızlığı, dışarıdan gelen ilişkilerle çözmeye çalışır. Oysa en temel ilişki kendinle olan ilişkidir.
Yalnızlık hissettiğinde kendine nasıl davrandığını fark et:
Kendini eleştiriyor musun?
Yoksa şefkatle mi yaklaşıyorsun?
Kendinle kaliteli vakit geçirmek yalnızlık hissini hafifletir.
Bu;
bir hobiye vakit ayırmak,
doğada yürüyüş yapmak,
yeni bir beceri öğrenmek,
kendine güzel bir yemek hazırlamak
gibi basit ama etkili adımlarla güçlenebilir.
Kendine yabancı kaldığın sürece yalnızlık daha baskın olur.
Bu dönemi, kendini yeniden keşfetmek için bir fırsat olarak görebilirsin.
İnsan doğası gereği sosyaldir. Yanlızlık nasıl geçer sorusunun cevabı da bir noktada burada gizlidir.
Kendini ait hissettiğin bir grubun içinde olmak yalnızlıkla baş etmede çok güçlü bir etkendir.
Burada önemli olan, sadece “yalnız kalmamak” için bir gruba girmek değildir.
Değerlerine, ilgi alanlarına veya yaşam tarzına uygun bir topluluk bulmaktır.
Bu;
bir kitap kulübü,
fotoğrafçılık yürüyüşleri,
bir atölye çalışması,
gönüllülük faaliyeti,
spor salonunda sosyalleşmek,
online kurs toplulukları
gibi çok farklı alanlarda olabilir.
Önemli olan, yalnızlık nasıl geçer sorusuna değil, “Ben buraya ait hissediyorum” diyebileceğin bir yer bulmandır.
Bu bağ, yalnızlık duygusunun söylediği “tek başınasın” mesajını zayıflatır.
Yalnızlık tamamen yok edilebilecek bir duygu değildir. Ama yönetilebilir, hafifletilebilir ve anlamlandırılabilir bir duygudur.
Buradaki amaç, yalnızlığın seni yıpratmasına izin vermemek ve onunla daha olgun bir ilişki kurmak.
Unutma:
Yalnız hissetmek seni zayıf yapmaz.
Eksik de yapmaz.
Sadece insan olduğunu gösterir.
Kendine sabırla ve şefkatle yaklaş. Zamanla bu duygunun değiştiğini ve hafiflediğini göreceksin.
Umarım bu yazı sana iyi gelir ve yalnızlık duygusuyla daha sağlıklı bir şekilde baş etmen için güçlü bir rehber olur.