Zorlayıcı hayat şartlarıyla mücadele etmek ruhsal anlamda insanları oldukça fazla zorluyor. Birçok insan ise zorlandığı konulara karşı savunmasız kalıyor. Bu durumların psikolojik etkileriyle baş etmeye çalışıyor. Psikolojik sağlamlık da tam olarak bu konuları kapsayan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Peki psikolojik sağlamlık ne demek?
Psikolojik sağlamlık, zor durumlar karşısında güçlü kalma yeteneği demektir. Zorlu durumlarda başa çıkabilen, stresi yönetebilen ve travmatik olaylarla daha iyi baş edebilme yeteneğine sahip olan insanları tanımlar. Psikolojik sağlamlıkları yüksek olan insanlar, zorlu durumları atlatma ve üstesinden gelme konusunda bilhassa daha iyi iş çıkarır. Bu konuda kendilerini güçlü hissederler ve zorlanma eşikleri yüksektir.
Psikolojik sağlamlık, psikoterapi seansları içerisinde hızlı ve işlevsel bir zeminde geliştirilebilir. Ayrıca bu konuda zorluk yaşıyorsanız, terapi almak hayatınızı değiştirebilir.
Psikolojik sağlamlıkları yüksek olan kişilerin tipik özelliklerini şu şekilde listeleyebiliriz;
-Kendi güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadırlar ve kendilerini iyi tanırlar
-Problem çözme ve adaptasyon yetenekleri kuvvetlidir
-Bağımsız olmayı severler ve kendi kendilerine yetebilme konusunda iyidirler
-Pozitif olmayı severler, hayatın olumlu yönleriyle yakın olmak isterler
-Kendilerini oldukları gibi kabul etmişlerdir
-Sosyal ve fiziksel olarak aktif insanlardır ve hareketi severler.
Birçok insan psikolojik sağlamlığı yüksek olan insanları doğuştan gelen bir yetenekler zincirinin sonucu olarak görebilir. Fakat durumdan böyle değildir. Dolayısıyla psikolojik sağlamlık doğuştan gelmez ve geliştirilebilir bir yetenektir. Bu yeteneğin gelişimi, kişilerin zorlayıcı olaylara verdiği tepkiler aracılığıyla oluşur.
Özellikle psikolojik sağlamlığın gelişmesinde Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) etkili bir terapi yöntemidir. Çünkü bu yöntemde işlevsel olmayan düşünceler, daha rasyonel olan düşüncelerle değiştirilir. Bu sebeple kişinin zorlayıcı olay ve durumlar karşısındaki düşünce duygu ve davranışlarını da etkiler.
Bunun yanında düzenli fiziksel egzersiz için rutin oluşturabilirsiniz. Bir davranışın, alışkanlık olabilmesi için gerek süre 21 gündür. Rutinleri, alışkanlıklarımızı ve düşünce sistemimizi olumlu etkileyen yapılardır. İşlevsel yapıyı besleyen yaşam tarzı da olumlu davranışların oluşmasıyla mümkündür.
Ayrıca becerilerinizi sorgulayabilir, güçlü ve zayıf olduğunuz alanları belirleyebilirsiniz. Önceki yaşam olaylarınızdan sizi zorlayanları seçip, o durumla nasıl daha iyi başa çıkabileceğinizi kendinize sorabilirsiniz.