Nasıl intihar edilir?
Bu cümleyi yazarken ve araştırıyorken ellerin titriyor olabilir.
Belki artık hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanıyorsun. Belki de sadece acının dinmesini istiyorsun. Ve aklına gelen tek şey de İntihar mı?
Ama senden sadece bir şey istiyorum: Bu yazıyı sonuna kadar okuman.
Sadece 10 dakika…
Biliyorum, bazen 10 dakika bile dayanılmaz geliyor. Ama söz veriyorum, bu satırların içinde “yaşamak için küçük bir neden” bulabilirsin.
Ben bir psikoloğum.
Ve bu yazıyı, birilerinin ekranında beliren o kelimeler — “nasıl intihar edilir” — yüzünden yazıyorum. Çünkü o kelimelerin ardında aslında ölmek isteyen biri değil, yaşayamamanın ağırlığından yorulmuş bir insan var.
Ve sen şu anda o insansın.
İntihar etmek istemiyorsun, sadece böyle yaşamaya devam etmeyi istemiyorsun.
Aradaki fark çok büyük.
Sen yaşamı değil, acı çekmeyi bitirmek istiyorsun.
Ve inan bana, acı bitirilebilir. Ama senin bitmeni gerektirmiyor.
Bir zamanlar senin gibi hisseden, artık gülümseyebilen insanlar var.
Belki senin tanımadığın bir sokakta, bir odada, bir parkta biri — bir zamanlar seninle aynı kelimeleri Google’a yazdı.
Ve şimdi yaşıyor.
Çünkü bir gün “biraz daha kalmayı” seçti.
Biraz daha kalmak, bazen hayatta kalmanın ilk adımıdır.
İntihar düşüncesi genellikle “ölmek” değil, dayanamamaktan doğar.
Senin şu anda hissettiğin o çaresizlik, beyninin “artık gücüm kalmadı” demesidir.
Ama her duygunun bir dalgası vardır: gelir, yükselir, geçer.
Bu duygu da geçecek.
Yeter ki sen, o dalganın seni tamamen içine çekmesine izin verme.
Birine yaz. Gerçek birine.
Bir arkadaşına, bir terapiste. Hissettiğin duyguyu konuşmak zayıflık değil, inan bana.
Yalnız kalma. En kötü anında bile biriyle konuşmak, beynin içinde yankılanan karanlığı azaltır.
Kendine kızma. Bu düşünceler senin suçun değil. Bu, ruhunun yardım isteği.
Sen kötü değilsin.
Sen zayıf değilsin.
Sadece ruhun çok fazla yara aldı, hepimiz gibi.
Ve bu kadar acının içinde bile hâlâ bir yazıyı okuyacak kadar güç buldun.
Bu, zaten yaşama dair bir işaret.
Şu anda bile, yaşamın tarafındasın.
Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan, artık yalnız değilsin.
Buradayım.
Ve seninle birlikte, bu karanlıktan çıkmanın bir yolu var.
Klinik Psikolog Barış Özkoparanoğlıu