21. yüzyılın en büyük ruhsal sağlık sorunlarından biri de kuşkusuz yeme bozukluğu. Kişilerin yanlış algılarının rol oynamasıyla birlikte yemek ile ilgili birçok sorun yaşaması duruma yeme bozukluğu denir. Bunlardan en önemlilerinden biri de Bulimia Nervoza yemek bozukluğudur.
Bulimia nervoza bir tür yeme bozukluğudur. Bu bozukluk bireylerin hayatını tehdit eden ciddi bir ruhsal sağlık sorunudur.
Bulimia nervoza sorununda kişilerin aşırı yemek yemesi sonrası bu durumdan pişmanlık duyması, ardından ise bu durumu vücuttan atmaya çalışması vardır. Bireyler kontrolsüz şekilde yemek yerler ve kendilerine yönelik suçlamalarda bulunurlar. Bunu çözmek içinse kendilerini kusturma, müshil veya idrar sökücü ilaçlar kullanırlar.
Bu ruhsal sorunda kişilerin aşırı kilo aldıklarından ötürü fazla besinleri vücuttan atmaya çalıştıkları görülür. Aşırı yeme davranışını da zaten gizlice yapmaya çalışırlar. Çünkü diğer insanların kendini bu şekilde yargılayacağını düşünürler. Fakat aslında kendi kendilerini yargılarlar.
Bulimia nervoza yeme bozukluğuna sahip kişilerde duygusal ve davranışsal birçok belirti görülür;
-Tek seferde aşırı yemek yerler.
-Kendi beden imaj algılarında sorun vardır.
-Yemek sonrası kusma davranışı hakimdir.
-Besinleri vücuttan çıkarmalarına rağmen yüksek düzeyde fiziksel egzersiz yaparlar.
-Duyguları değişken olabilir. Bir anda sinir ve öfke duygusuna hakim olabilirler. Bazen de depresif özellikler gösterirler.
-Yemekleri yalnız yemeyi isterler.
-Görüntüleri ile ilgili olumsuz düşünceleri vardır.
-Hızlı kilo değişimleri vardır.
-Fiziksel hastalıklara yakalanma olasılıkları yüksektir.
Bulimia kişilerin hayatını tehdit eden ciddi bir yeme bozukluğudur. Kişiler hangi düşüncelerle ve duygularla bunu yaptıklarını fark etmekte güçlük çeker. Bu nedenle iç görüleri ve farkındalıkları zayıftır. Psikoterapi çerçevesinde bu kişilerin farkındalıklarını artırmak oldukça kritik bir öneme sahiptir.
Bu rahatsızlığa sahip bireyler, ilk etapta terapiyi reddedebilir. Fiziksel rahatsızlıklar yaşamakla birlikte durumun ciddiyetini anlayıp terapiye başlayabilirler. Terapide kişilerin duygulanımları ve düşünceleri birlikte ele alınır. Bu durumun ortaya çıkmasına sebep olan durum, olay veya faktörler ele alınır. Kişilerin farkındalıkla hareket etmesi desteklenir.
Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminden faydalanılır. Rasyonel zeminde düşünce sistemini destekleyici çalışmalar yapılır.