Blog Ayrıntıları

Psikolojik Şiddete Maruz Kaldığımızı Nasıl Anlarız?

Psikolojik şiddet hayatımızı önemli ölçüde etkiliyor. Son zamanlarda içinde bulunduğun bazı ortamlarda kendini değersiz veya yetersiz hissettiğin, bazı ortamlara girmekten özellikle kaçındığın, kendine veya çevrene o ortama girmemek için istemsizce bahaneler ürettiğin, kendini spesifik olarak bazı ortamlarda tekinsiz hissettiğin oluyor mu? Eğer bu sorulara cevabın evetse sen de psikolojik şiddete uğruyor olabilirsin. Maalesef seni rahatsız eden birtakım davranışların psikolojik şiddet olduğunu anlamak, bunu fark etmek çok zor olabilir. Çünkü genellikle psikolojik şiddeti en yakınımızdaki insanlardan görüyoruz. Bu noktada belki bize psikolojik şiddete maruz bırakan insanlara olan sevgimiz, uğradığımız bu şiddeti görmemize engel olabilir. Veya belki de o insanı kendi zihnimizde o kadar yüceltmişizdir ki maruz kaldığımız şeyin bir şiddet türü olduğunu anlayamıyor olabiliriz. Mesela şiddet dendiğinde aklımıza ilk olarak öfkeli bir insan tipi gelir değil mi, ama psikolojik şiddette genelde karşımızda agresif bir insan görmeyiz. Aksine psikolojik şiddet uygulayan kişi, son derece sakin, soğukkanlı ve hatta güler yüzlü görünüyor olabilir. Bu yüzden maruz kaldığımız davranışları şiddet olarak adlandırabilmek, bu davranışların yanlış olduğunu fark edebilmek bizim için çok önemli. Çünkü fark edelim ki, kendimizi bu davranışların üzerimizde bıraktığı olumsuz etkilerinden kurtarabilelim. Peki o halde psikolojik şiddete uğradığımızı nasıl anlarız?

SÜREKLİ OLARAK SENİ KIRAN, ALAYCI TAVIRLARA MARUZ KALIYOR MUSUN?

1. Alaycı Tavırlar ve Sürekli Eleştirilme

Psikolojk şiddetin en belirgin özelliklerinden biri alaycılık ve seni aşağı çeken insanlar. Bu insanlar ilk başta bu davranışı şaka kisvesi altında yapmış olabilirler, ama bir süre sonra bu davranışlar senin öz güvenini düşürmeye başlar. Artık o insanların yanında kendini diken üstünde hissedersin. Çünkü zihninden “tekrar gülünç duruma düşeceğim, oklar bir şekilde tekrar dönecek ve benimle alay edecekler” diye düşünerek orada olmaktan rahatsızlık duyarsın. Kendine güvenini zamanla düşürür bu durum senin. Bilhassa da tarz durumlarla yakın arkadaş ortamlarında, aile içlerinde veya partner ilişkilerinde çok sık karşılaşıyorum. Eğer etrafında bir şekilde seninle sürekli alay eden, alaycı tavırlarla üzülmene sebep olan insanlar varsa dikkatli olmanı öneririm.

2. Aşırı Kontrol Etme Davranışı

Bir diğeri de karşındaki kişinin seni sürekli kontrol etmeye çalışması. Bunu genellikle romantik ilişkilerde çok fazla gözlemliyorum. Bu psikolojik şiddeti uygulayan insanlar nasıl davranır? Senin kiminle vakit geçirdiğinden tut ne giydiğine, bir yerde nasıl davrandığına kadar aklına gelen her şeyle ilgili seni sürekli sorgular ve eleştirir. Mesela “neden onunla görüşüyorsun, sen zarar görme diye oraya gitmeni istemiyorum, neden diğer insanlarla bu kadar samimisin” gibi cümleler, bu insanların sık kurduğu cümlelerdir. Bunun sonucunda da git gide özgürlüğün kısıtlanmış gibi hissedersin. Sanki sen hiçbir şeyi doğru yapamıyorsun ve o insan her şeyin doğru olduğunu biliyormuş davranır. Zaman geçtikçe de bir birey olduğunu unutup, Sen de onun gibi düşünmeye başlarsın, onun uydusu gibi olursun. Eğer senin de etrafında seni kontrol etmeye çalışan bu şekilde birileri varsa, en tehlikeli manüpülasyonlardan birine maruz kalıyorsun demektir.

3. Sürekli Suçlanma ve Sorumluluk Yüklenmesi

Çevrende, bir hata yaptığında “bu senin yüzünden oldu” diyen biri varsa burada şunu sorgulamanı istiyorum: bu insan kendi hatalarını sürekli sana yükleyip, kendini haklı göstermeye çalışıyor olabilir mi? Örneğin: iş yerinde bir projede ufak bir hata oluyor ve iş arkadaşın “Sen verileri düzgün aktarmadığın için bu sorun çıktı” diyerek tüm sorumluluğu sana yüklüyor. Ancak sen o süreci en başından doğru yaptığını bildiğin halde suçlanıyorsun.

Aslında bu, en gizli psikolojik şiddet türlerinden biridir.  Bu insanlar genellikle tanrı kompleksiyle hareket ederler. Ruhsal olarak çok yaralıdırlar ve kırılgan benliklerini onarmak için yaptıklarını kabul etmeyerek her zaman seni suçlar. İşin ilginç yanı buna uzun bir süre maruz kaldığında sen de kendini böyle algılamaya başlarsın. Bir sorun olduğunda kendini suçlu görmeye başlarsın. Mesela bu insan senin arkadaşın diyelim, birlikte plan yaptınız ve bir yerde buluşacaksınız. O arkadaşın buluşmaya geç kalsa bile seni suçlar, sen erken geldin der. Uzun süre buna maruz kaldıysan muhtemelen sen de bunu kabullenip kendini hatalı görürsün.

4. Kalabalık Ortamlarda Küçük Düşürülmek

Bir diğer çok yaygın psikolojik şiddet biçimi de, özellikle kalabalık ortamlarda, seni küçültmeye yönelik davranışlardır. Bu davranışlar bazen çok ince olabilir: isim takmak, geçmişteki hatalarını gündeme getirmek, seni zayıf gösterecek hikâyeleri başkalarının önünde anlatmak gibi.

Bunun en tehlikeli yanı şudur: çoğu zaman bu davranışlar “şaka” olarak sunulur. “Sen de çok alıngansın, hemen bozuluyorsun,” ya da “şaka bile yapamıyoruz artık” gibi ifadelerle senin verdiğin tepkiyi geçersiz kılmaya çalışırlar. Yani hem aşağılanırsın hem de buna tepki verdiğinde suçlu ilan edilirsin.

Toplum içinde tekrar tekrar küçük düşürülmek, zamanla senin kendi değer algını bozar. Artık kendini savunmamaya, hatta buna alışmaya başlarsın. Zamanla içten içe de şunu düşünmeye başlarsın: “Belki de ben gerçekten komik bir insanım, belki de ciddiye alınacak biri değilim, belki de gerçekten alay edilecek kadar yetersiz birisiyim”

Ama unutma, hiç kimse bir başkasının kendini değerli hissetme hakkını elinden alamaz. Ve her ne şekilde olursa olsun seni aşağılayan, küçük gösteren hiçbir davranış “şaka” kisvesi altında kabul edilemez. Bunu asla unutma.

5. Sürekli Yetersizlik Hissi

Son olarak bazı ortamlarda sürekli olarak bir yetersizlik duygusuyla baş başa kalıyorsan, bu da psikolojik şiddetin bir sonucu olabilir. Özellikle de bu ortamdan çıktıktan sonra kendine karşı daha eleştirel hale geliyorsan, “ben neden böyleyim” sorusunu daha sık sormaya başladıysan, yaşadığın şey sadece sıradan bir etkileşim değil, seni aşağıya çeken toksik bir etkidir.

Bu insanlar doğrudan bağırmazlar, fiziksel bir zarar vermezler. Ama söyledikleri sözlerle, verdikleri tepkilerle ya da verdikleri “sessizlikle” seni sen olmaktan uzaklaştırabilirler. Gülümseyerek yapılan bir küçümseme, uzun süreli bir sessizlik, seni yok sayma ya da senin fikirlerini geçiştirme gibi davranışlar… Bunlar da bir şiddet biçimidir.

SON

Eğer yukarıda saydığım örneklerin bazılarını yaşamışsan veya yaşıyorsan, lütfen kendini suçlama. Çünkü psikolojik şiddeti fark etmek, çoğu zaman fiziksel şiddeti fark etmekten çok daha zordur.

  • Öncelikle yaşadığın bu durumun adını koy. Ona “şiddet” demekten çekinme.
  • Güvendiğin bir arkadaşına bir dostuna durumu anlat. Sessiz kalmak, şiddetin daha da kökleşmesine neden olabilir.
  • Sınırlarını belirlemeye başla. “Bu şekilde konuştuğunda kendimi kötü hissediyorum” gibi ifadelerle duygularını açıkça dile getir.
  • Ve en önemlisi, gerektiğinde uzaklaş. Sevgi, saygısızlığı tolere etmek demek değildir.

Unutma, sağlıklı ilişkiler seni sadece büyütür, asla yıpratmaz. Seni sen yapan özelliklerini baskılamaz, aksine kendini daha özgür hissetmeni sağlar.