Blog Ayrıntıları

OKB Nedir Nasıl Geçer?

OKB Nedir? Eğer evden çıkmadan önce kapıları tekrar tekrar kontrol ediyorsanız, ocağın açık kalıp kalmadığından emin olamıyorsanız, hatta bazen telefonunuzla fotoğraf çekip kendinize kanıtlar oluşturuyorsanız ama buna rağmen zihninizden “ya yine de kötü bir şey olursa” düşünceleri geçmiyorsa, muhtemelen Obsesif Kompulsif Bozukluk yaşıyor olabilirsiniz. Kısaca OKB, kişiyi sürekli kaygılandıran düşünceler ve bu düşünceleri bastırmaya yönelik yapılan davranışlar döngüsüyle kendini gösteren bir ruhsal rahatsızlıktır.

Obsesyon ve Kompulsiyon Ne Demek?

OKB Nedir sorusunun cevabını tam olarak anlayabilmek için önce obsesyon ve kompulsiyon kavramlarını bilmek gerekir.

  • Obsesyon, kişinin zihnine istemsizce giren, rahatsız edici ve kaygı uyandırıcı düşüncelerdir. Örneğin; “Ya kapıyı kilitlemediysem, ya ocağı açık bıraktıysam, ya çocuğuma zarar verirsem” gibi düşünceler obsesyona örnek gösterilebilir.

  • Kompulsiyon ise bu rahatsız edici düşüncelerin yarattığı kaygıyı azaltmak için yapılan tekrarlayıcı davranışlardır. Kapıyı tekrar tekrar kontrol etmek, elleri sürekli yıkamak ya da kaldırımda çizgilere basmamaya çalışmak kompulsif davranışlara örnektir.

Bir örnek üzerinden düşünelim: Evden çıkarken kapıyı kilitlediğinizi varsayın. Çoğu insan bir kez kontrol edip yoluna devam eder. Fakat OKB yaşayan biri, kapının kilitli olup olmadığından emin olamaz ve zihninden “Ya kilitlemediysem, ya hırsız girerse” gibi düşünceler geçer. Bu kaygıyı bastırmak için kapıyı defalarca kontrol eder, bazen açıp tekrar kilitler, hatta evden çıktıktan sonra bile geri dönüp tekrar bakma ihtiyacı duyar. İşte obsesyonların kaygı yaratması ve kompulsiyonların geçici rahatlama sağlaması bu döngüyü sürekli hale getirir. Bu nedenle OKB kısır bir döngü gibi devam eder.

OKB’yi Nasıl Yönetebiliriz?

Peki OKB nedir sorusunu yanıtladıktan sonra, bu durumla başa çıkmak için neler yapılabilir? İşte birkaç önemli yöntem:

1. Maruz Bırakma Tekniği

OKB ile baş etmek için öncelikle zihninizde beliren korkuların ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamanız gerekir. Çünkü bu korkuların çoğu aslında abartılı ya da temelsizdir. Bu korkularla yüzleşmenin en etkili yolu ise üzerine gitmektir.

Örneğin; temizlik takıntınız olduğunu düşünelim. Bir yere dokunduğunuzda orada milyonlarca mikrobun olduğunu ve sizi hasta edeceğini düşünebilirsiniz. Bunun sonucunda ellerinizi defalarca yıkarsınız. Oysa aslında tek bir yıkama da sizi yeterince temizleyebilir. Fakat OKB zihni, bunun yetersiz olduğunu söyler ve sizi onlarca kez yıkamaya zorlar.

Burada ilk adım farkındalık kazanmaktır. Günlük olarak kaç kere elinizi yıkadığınızı not edin. Kaç dakika sürdüğünü yazın. Diyelim ki günde 15 kez, her seans 10 dakika yıkıyorsunuz. Bu sayıyı kademeli olarak azaltmaya başlayın: önce 14’e düşürün, ardından 13’e… Aynı şekilde süreyi de kısaltın. Böylece zihniniz zamanla tek yıkamanın da yeterli olduğunu öğrenmeye başlar.

2. Düşünce Kalıplarını Değiştirmek

OKB ile mücadelede yalnızca davranışları değil, düşünceleri de değiştirmek gerekir. Çünkü sizi defalarca el yıkamaya iten şey, “mikrop kaparsam hasta olurum” düşüncesidir.

Bir yere dokunduğunuzda zihniniz otomatik olarak “Burada milyarlarca mikrop var, kesin bana bulaştı” gibi tahminler üretir. Ama bu düşüncelerin kanıtlanmış bir gerçekliği yoktur.

Burada kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Gerçekten elimden mikrop bulaştığına dair kanıtım var mı?

  • Dokunduğum yüzeye temas eden herkes hasta oluyor mu?

  • Daha önce bu kadar sık yıkamadığımda başıma kötü bir şey geldi mi?

Bu sorulara dürüstçe cevap verdiğinizde, aslında düşüncelerinizin abartılı olduğunu fark edeceksiniz.

3. Kaygıyla Birlikte Durabilmek

OKB’nin en zor kısmı, rahatsız edici düşüncelerle birlikte oturabilmektir. Mesela “elim kirlendi” düşüncesi geldiğinde beyniniz “Hemen yıka!” diye bağırır. Siz de genelde buna uyarak yıkarsınız. Bu kısa süreli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede döngüyü daha da pekiştirir.

Bunun yerine, kendinize küçük hedefler koyabilirsiniz. Elinizi yıkama isteği geldiğinde 5 dakika bekleyin. Kaygı yükselse bile sabredin. Bir süre sonra kaygının dalga gibi yükselip ardından azaldığını göreceksiniz. Zamanla bu süreyi 10 dakikaya, sonra daha fazlasına çıkarabilirsiniz. Böylece zihniniz, yıkamasanız da kötü bir şey olmayacağını öğrenecek.

4. Stresi Azaltmak

Unutmayın, stres ve OKB birbirini besleyen iki unsurdur. Günlük yaşamınızdaki stres arttıkça OKB belirtileri de yoğunlaşır. Bu nedenle stres yönetimi, OKB ile başa çıkmada kritik bir adımdır. Düzenli egzersiz yapmak, meditasyon, nefes teknikleri, uyku düzenine dikkat etmek ve hobi edinmek stresinizi azaltmanıza yardımcı olur.

Sonuç

OKB nedir sorusunun cevabı yalnızca obsesyon ve kompulsiyon döngüsünü tanımakla sınırlı değildir. Aynı zamanda bu döngüyü nasıl kırabileceğinizi de öğrenmektir. Korkularınızın üzerine kademeli olarak gitmek, düşünce kalıplarınızı sorgulamak, kaygıyla birlikte oturabilmeyi öğrenmek ve stresi azaltmak bu sürecin temel taşlarıdır.

Kendinize karşı sabırlı olun. OKB bir günde ortadan kalkmaz; ama doğru yöntemlerle ve istikrarlı bir şekilde ilerlediğinizde bu döngüyü yönetmek mümkündür. Unutmayın, küçük adımlar büyük farklar yaratır. Umarım OKB Nedir sorusunun yanıtını almışsınızdır. Sosyal medyadan beni takip etmeyi unutmayın!

Bizi sosyal medyada takip edin:
YouTube | Instagram | Spotify | WhatsApp TikTok