Kıskançlık duygusu, güvensizlikle ilişkili bir duygudur. Değer verdiğimiz kişi veya nesnelere yönelttiğimiz işlevsiz bir sahip olma isteğine karşı algılanan tehditle ilgili kaygı duymak olarak tanımlayabiliriz. Bu duygu içinde bazen öfke, yetersizlik ve çaresizlik gibi duyguları da barındırır.
Birçok insan, kıskançlık duygusu yaşar. Fakat bu durumda herkes, işlevsiz düzeyde davranışlar göstermez. Bazen bu durumu anlık düşünebilir. Hayatına ve davranışlarına dahil etmez. Kıskançlık duygusunu yoğun yaşayan insanlar ise hem kendi hem de ilişkide bulundukları insanların hayat kalitesini düşürücü tutum ve davranışlarda bulunabilir. Sıklıkla şüphe ile yaşarlar. Bu durum ise özgüven eksikliklerinden kaynaklanır.
Kıskançlık, genellikle ikili ilişkilerde yaşanılan işlevsiz durumun göstergesi olsa da hayatın birçok noktasında kendini gösterir. Bu sebeple kıskançlık çeşitleri “romantik kıskançlık, mesleki kıskançlık, kardeş kıskançlığı” şeklinde sıralanabilir.
Bu duyguyu yaşayan bireylerin özgüvenleri oldukça düşüktür. Kendilerine birçok noktada güvenmedikleri için kısıtlamalarla değer verdikleri şeyleri korumak isterler. Çünkü bunu yapmazlarsa dış tehditlerin pusuda beklediklerini ve sahip olduklarını kaybedeceklerini düşünürler.
Özgüven eksikliğinin bir başka yansıması da ilişkide baskın olma ihtiyacı hissetmedir. Bu durumu yaşayan insanlar, kendi eksikliklerini başkası üzerinde tahakküm kurarak giderme eğilimindedirler. Bu da “kontrol bende olursa, hiçbir sorun çıkmaz” tarzı bir düşünceden ileri gelir.
Partnerlerine güvensizlik yaşarlar. Bu sebeple sürekli onları kontrol altında tutma eğiliminde bulunurlar. Bunun için sıklıkla arama, haber vermeden konum değiştirmemesini söyleme, yalnızca hemcinsleriyle konuşmasını isteme gibi davranışlarda bulunurlar.
Bu duygu, kişiler için bir tür hırs ve güç çatışmasıdır. Kıskançlık duygusuna sahip insanları nasıl anlarız?
Kıskançlığı yaşayan insanlar, sevdikleri kişilerin alanlarını kısıtlar. Dolayısıyla dışarıdaki tehditlere karşı kimi zaman öfke duygusunu yoğun yaşar ve saldırganlık davranışlarında bulunurlar. Kıskançlığa bağlı öfke nöbetleri görülür. Ayrıca partnerlerine karşı güven problemi yaşarlar. Sürekli bir şüpheyle hayatlarına devam ederler.
Partnerlerine sıklıkla “sana güveniyorum, insanlara güvenmiyorum” cümlesini kurarlar. Bu tarz söylemler ile kendi eksikliklerini tolere etmek adına karşı tarafın kontrolünü ele almaya çalışırlar.
Kıskançlık duygusu toplumda oldukça yaygın görülen bir durumdur. Birçok insan kıskançlık duygusuna karşı çözüm bulmak istiyor. Kıskançlık duygusunu yenmek, öncelikle neden bu duygunun ortaya çıktığını anlamakla gerçekleşir. Bu durumla birlikle kıskançlık duygusu eksikliğiyle ilişkilidir. Bu durumu çözmek adına özgüvenin geliştirilmesi önemlidir.