Hepimiz zaman zaman şu cümleyi kurmuşuzdur: “Bıktım bu insanların maskelerinden…” Peki, bu maskeler gerçekten ne anlama geliyor ve hayatımızdaki farklı rollerle ilişkisi nedir? Kimlik çatışması, çoğu zaman işte, evde ya da sosyal çevrede üstlendiğimiz farklı rollerin birbirine karışmasından kaynaklanır. Arkadaş ortamındaki halimiz başka, aile içindeki halimiz bambaşka, iş yerinde sergilediğimiz kimlik ise çok daha farklıdır. Bu durum sahte olmak anlamına gelmez; aksine, hayatı daha kolay yönetmemizi sağlayan doğal bir savunma mekanizmasıdır. Ancak maskeler birbirine karıştığında, kimlik çatışması yaşanabilir ve kişi kendini kaybolmuş hissedebilir.
Ünlü psikolog Carl Gustav Jung, bu durumu “persona” kavramıyla açıklar. Persona, yani “maske”, topluma sunduğumuz yüzümüzdür. İş yerinde profesyonel kimliğimiz, arkadaşlarımızın gözünde eğlenceli yanımız, aile içinde sorumluluk sahibi tarafımız… Hepsi biziz, ama aynı değildir. Kimlik çatışması çoğu zaman, bu maskeler arasındaki sınırların belirsizleşmesiyle ortaya çıkar. Maskeler karıştığında motivasyon düşebilir, iletişim zorlaşabilir ve sosyal ya da iş ortamında çatışmalar artabilir.
İş hayatında ve sosyal yaşamda farklı roller öne çıkabilir; sürekli çözüm bulan bir iş bitirici olabileceğiniz gibi detaylara takılan titiz bir çalışan ya da kendi içine kapanık, sessiz biri de olabilirsiniz. Hangi rolü üstlenirseniz üstlenin, bu rollerin net bir şekilde birbirinden ayrılması gerekir. Aksi takdirde hem iş hayatında hem de sosyal yaşamda sürekli bir belirsizlik ve stres yaşarsınız. Kimlik çatışması, çoğunlukla maskeler arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanır ve kişinin kendini unutmasına, motivasyon kaybına ve uyum sorunlarına yol açar.
Kimlik çatışmasını önlemenin ilk adımı, maskelerinizi fark etmektir. Hangi ortamda hangi rolü oynadığınızı ve bu rollerin size nasıl hissettirdiğini anlamak önemlidir. İşteki siz, evdeki siz, arkadaş ortamındaki siz… Hepsini fark etmek, farklı personelarınızın varlığını görmenizi sağlar. Ardından sınırlarınızı belirlemek gerekir; iş yerindeki sorunları eve taşımamak, evdeki sorunları iş yerine getirmemek bu noktada kritik bir rol oynar. Çözemediğiniz problemleri halının altına süpürmeyin; her persona kendi ortamında karşılaştığı zorlukları çözmekle sorumludur. Bu yaklaşım, kimlik çatışmasını azaltır ve kişinin anda kalmasını sağlar.
Hayatı bir tiyatro gibi düşünün. Sahneye çıktığınızda farklı kostümler giyebilirsiniz, ama sahneden indiğinizde kim olduğunuzu asla unutmamalısınız. Maskeler düşmanınız değil, hayatı daha yaşanabilir kılan araçlardır. Önemli olan, maskeleri doğru yerde doğru şekilde kullanabilmek ve kimlik çatışmasını önlemektir. Maskelerinizi tanıyın, sınırlarınızı çizin ve bulunduğunuz anın farkında olarak her rolünüzü bilinçle yaşayın.
Kendinize iyi bakın.