Blog Ayrıntıları

Karar Verme Adımları-En Doğru Karar Nasıl Verilir?

Daha İyi Karar Almak İçin Ne Yapmalı?

Doğru Karar Verme.. Hepimiz hayatımız boyunca birçok önemli karar alırız değil mi: Hangi mesleği seçmeliyim? Hangi şehirde yaşamalıyım? Nasıl bir hayatım olmalı? Ve bu kararları alırken de en iyi yolu seçmeye çalışırız her zaman. Çünkü hata yapmaktan son derece korkarız. Bu yüzden de sıklıkla kararsızlık yaşarız ve bu belirsizlik de bizi sürekli zorlar. Hatta bazen o karar alamamanın belirsizliği içinde kayboluruz. Peki, daha iyi kararlar almak için ne yapabiliriz? İşte bu konuda size rehberlik edecek bazı etkili adımlar:

1.Hayatta İstediğin Yöne Gitmek İçin İlk Adım: Kendini Tanımak

Hayatımızda aldığımız her karar aslında bizi bir sonraki aşamaya taşır. Ama bu kararlar gerçekten bize mi ait, yoksa başkalarının beklentilerini karşılamak için mi bu kararları alıyoruz, işte burası çok önemli bizim için. Çünkü bu ayrım, hayatımızın yönünü belirleyen kritik bir fark yaratıyor. Belki bir işe girdin, belki bir ilişkiye başladın, belki farklı bir şehre taşındın, belki de arkadaş ilişkilerini sonlandırdın. Bu kararların hangisi gerçekten sadece seni mutlu etmek içindi?

Eğer kendi hayatının iplerini eline almak istiyorsan, bunun ilk adımı kişiliğini tanımaktan geçer. Peki, bu ne demek? Kişiliğini tanımak, sadece kim olduğunu bilmek değil, ne istediğini, nelerden mutlu olduğunu ve hayatta nelerin peşinde koştuğunu anlamak aslında. Bunu başarabilirsen, hayatındaki seçimler daha net ve anlamlı hale gelir. Örneğin üniversite sınav tercihinde hiç sevmediğin ama diğer insanların prestijli gördüğü bir mesleği seçtin. Bu seni ne kadar mutlu eder? Bu yüzden kişiliğini tanıman, onun isteklerine cevap vererek hayatını yaşaman gerekiyor. Bunun için de yapman gereken şey hayattaki değerlerini belirlemek. Değerler aslında hayatını yönlendiren bir pusuladır. Mesela senin değerin özgürlükse bağımlı olarak bir yerde çalışmak seni mutlu etmeyecektir. Veya senin değerin başarı ise aşırı sosyal bir hayat asla sana o mutluluğu getirmeyecektir. Burada biraz dur ve kendine şu soruyu sor; gerçekten benim için önemli olan ne? Bu soruya cevap vermek, alacağın bir kararda sana çok yardımcı olacak.

2-Karar Verme Öncesinde Bilgi Toplayın ve Seçeneklerinizi Değerlendirin

Hayatında verdiğin en önemli kararları düşünmeni istiyorum. Bu karar verme en zorlu konundan bir örnek olabilir. Belki meslek seçimi, belki yaşadığın şehir, belki de hayatını birleştirdiğin insan… Bu kararlar, seni şu an olduğun kişi yaptı ve şuanda yaşamakta olduğun hayatını şekillendirdi. Ancak, bu kararları yalnızca o an öyle hissettiğin için vermedin, değil mi? Arkasında hep düşünce, analiz ve bilgiler vardı.

Diyelim ki karşına harika bir iş fırsatı çıktı. Yüksek bir maaşla güzel bir konumda çalışacağın güzel bir fırsat bu. İlk anda bu seni heyecanlandırabilir. Ama bu iş gerçekten uzun vadede seni mutlu edecek mi? Hayatında istediğin hedeflere ulaşmana yardımcı olacak mı? İşte burada seçeneklerini anlaman ve doğru bilgi toplaman devreye giriyor.

Biz hayatta doğru kararları genellikle rastgele vermeyiz. Doğru karar verme birkaç parametreye bağlıdır. İyi bir karar verme sürecinde en önemli adım, o konu hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi edinmektir. Yeni bir bilgisayar mı almayı düşünüyorsun mesela? Ne yaparsın, önce o bilgisayarı kullanan insanların deneyimine başvurursun. Tanıdığın insanların deneyimlerini sorarsın. İnternetten araştırırsın. Daha sonra ne yaparsın? O bilgisayarın eksilerini ve artılarını belirlersin ve bir yere bu maddeleri yazıp karşılaştırırsın. Seçenekler arasında kaybolduğunu hissettiğinde her zaman bunu yap, seçimlerinin eksilerini ve artılarını listele. Son aşamadaysa bu bilgilerin sonucunda bir karar verirsin. Tabii ki verdiğin kararlar her zaman doğru almayacak ama en azından elinde somut bazı veriler olmuş olacak ve kararını daha sağlam bir temele koyacaksın. Herhangi bir konuyla ilgili vermeden önce seçeneklerini anlaman ve bilgi toplaman, doğru kararlar almanda sana yardımcı olacak.

3-Duygular ve Kararlarımız: Dost mu, Düşman mı?

Duygularımız, yani o anda ne hissettiğimiz, kararlarımız üzerinde düşündüğümüzden çok daha güçlü bir etkiye sahip aslında. Bazen bizi doğru yola yönlendiren bir pusula gibidirler; bazen de yanlış bir yola sürükleyebilirler. Hepimiz, hayatta anlık bir karar almışızdır ve sonrasında bir pişmanlık yaşamışızdır, değil mi? Belki kızgınlıkla söylediğimiz bir söz, belki aşırı mutlu olduğumuzda aldığımız ani bir karar… Sonrasında da “Keşke biraz daha bekleseydim,” dediğimiz o anlar.

Ani kararlar genellikle duygularımızın zirvede olduğu anlarda gelir. Örneğin yakın bir arkadaşınla tartışıp bir daha onunla hiç konuşmamayı düşündüğün o zamanları hatırla. Ya da senin için çok zor geçen bir günde istifa etme düşüncelerini aklına getir. İşte böyle durumlarda, zihnini sakinleştirmen ve kendine biraz zaman tanıman senin için hayat kurtarıcı olabilir.

Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Öncelikle dur, etrafında bak. Nerede olduğunu kendine hatırlat. Daha sonra derin bir nefes alın. Sadece birkaç dakika bile olsa kendini bulunduğun ortamdan uzaklaştırmaya çalış. Bir yürüyüşe çık, biraz su iç ya da sevdiğin bir müziği dinle. Bu küçük adımlar, büyük kararlar almadan önce zihnini berraklaştırmanın en etkili yollarından biridir.

Unutma ki duyguların her zaman kötü bir rehber değildir, ama onları bir filtreden geçirmek her zaman iyi bir fikirdir.

4-Esnek Olmanın Gücü: Kararlarınızda Esnek Olun

Keşke hayatımız her zaman istediğimiz gibi gitse ama maalesef planlamadığımız bir sürü şey yaşıyoruz. Bu da aslında yaşamın bir parçası. Ama bazı insanlar var ki, işler istedikleri gibi gitmediğinde orada daha esnek davranabiliyorlar. Peki nasıl yapabiliyorlar bunu?

Öncelikle, esnek olmak, hayatın getirdiği sürprizlerle başa çıkmanın en iyi yollarından biridir. Planlarımız bazen suya düşebilir, beklenmedik engellerle karşılaşabiliriz ya da şartlar değişebilir. İşte tam da bu noktada, esnek olmanın önemi ortaya çıkıyor. Çünkü bu noktada o ruhsal esnekliği yakalarsak, kararlar konusunda da kendimize yüklenme durumumuzu ortadan kaldırabiliriz.

Esnek olmanın anlamı, yeni durumlara hızlıca uyum sağlama yeteneğidir. Örneğin, hafta sonu için arkadaşlarınla bir plan yaptın, ama beklemediğin şekilde hava durumu kötüleşti. Burada planını değiştirip kapalı bir yerde başka bir etkinlik yapmayı düşünebilirsin. Bu aslında psikolojik esnekliğin bir göstergesidir. Bu şekilde, hayal kırıklığına uğramadan ve strese girmeden o günün akıcılığını sağlarsın.

Psikolojik esneklik ayrıca insanın kendi kararlarını sorgulama cesaretini de beraberinde getirir. Çünkü planlarımıza ulaşmaya çalışırken kararlarımızı da sorgulayıp gözden geçiririz.

Bazen, eski alışkanlıklarımızı bırakmak, daha etkili çözümler bulmamızı sağlar. Yani, eğer belirli bir stratejinin işe yaramadığını fark ederseniz, farklı bir yaklaşımı denemekten çekinmeyin. Yeni yollar denemek, öğrenme ve gelişme fırsatları sunar.

Diyelim ki spor yapmaya karar verdiniz ama seçtiğiniz spor dalı sizi mutlu etmiyor. Yoga yerine koşmayı denemek ya da yüzme gibi başka bir spor dalına yönelmek, motivasyonunuzu artırabilir ve daha fazla keyif almanızı sağlayabilir.

Ayrıca, duygusal dayanıklılık esnekliğin bir parçasıdır. Hayatın getirdiği değişikliklerle başa çıkarken, duygusal olarak güçlü ve dayanıklı olmak önemlidir. Zorluklar karşısında pes etmemek ve her yeni durumu bir öğrenme fırsatı olarak görmek, esnekliğinizi artıracaktır.

Sonuç olarak, esnek olmak, daha iyi kararlar alabilmenin anahtarlarından biridir. Kararlarımızda esneklik gösterdiğimizde, sadece mevcut durumlara daha iyi uyum sağlamakla kalmayız, aynı zamanda gelecekte karşılaşabileceğimiz belirsizliklere de hazırlıklı oluruz. Unutmayın, esnek olmak, değişimin kaçınılmaz olduğu bir dünyada en büyük gücünüz olabilir.

5-Başkalarının Fikirlerini Dinlemek: Karar Verme Sürecinde Farklı Bir Perspektif

Hayatta bazen öyle anlar geliyor ki, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Mesela çok zor bir karar verme sürecinde hiç seçenekler arasına sıkışıp kaldığın oldu mu bir düşün lütfen.  İşte bu noktada, güvendiğimiz insanların fikirleri bizler için altın değerinde olabilir.

Hayatında olan ve fikirlerine güvendiğin birini düşün. Ya da seninle benzer zorluklar yaşamış bir tanıdığını düşün. Onun sana sunacağı bir bakış açısı belki de senin hiç düşünmediğin ve aklına gelmeyen bir detayı ortaya çıkabilir. Özellikle hayatındaki önemli yol ayrımlarında böyle bir destek alman senin için çok önemli.

Tabii burada dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var: Başkalarının fikirlerini dinlemek faydalıdır, ama son kararı verecek olan yine sensin. Kendi yolunu çizmek, sorumluluğu üstlenmek demektir. Başka bir deyişle, rehberlik almak bir harita edinmek gibi; ve yönü sen belirlersin.

Karar verme sürecinde başkalarının fikirlerini dinlemek hem zihninizi zenginleştirir hem de daha geniş bir perspektif kazanmanıza yardımcı olur. Ama unutma, bu hayat sadece senin hayatın. Dinle, zihin süzgecinden geçir, düşün ve sonunda kendi yolunu seç. Çünkü her doğru kararın ardında hem iç sesini hem de dış dünyayı dikkatle dinleyen bir zihin vardır.

6-Kendi İç Sesinizi Dinleyin-Karar Verme Sürecinde Zihnini Kontrol Et

Mantık her zaman önemlidir, ancak bazen içgüdülerimiz de doğru yolu gösterebilir. Bunun için de zihinsel bir prova yap. Diyelim önemli bir konuda karar verdin. O kararı hayal et, sonucunda ne oluyor, seni ne kadar rahat hissettiriyor bunu değerlendir. Unutma ki karar verme her zaman kolay olmayabilir.

Bunun yanında da zihinsel sezgilerini asla küçümseme. Eğer içinde bir huzursuzluk hissi varsa bunun arkasında ne var bunu anlamaya çalış.

Ayrıca hayatta başarılı olmuş birçok kişi, önemli kararlarını alırken sezgilerini de dikkate aldıklarını söylüyor. Yani buradan çıkan sonuç da şu: Mantık ve sezgi birbirini dengelerse, genellikle en iyi sonuçları verir.

Sonuç Olarak; Daha iyi kararlar almak, bir beceri ve pratik işidir. Kendinizi tanıyın, bilgiyi toplayın, duygularınızı yönetin ve küçük adımlarla ilerleyin. En önemlisi, hata yapmaktan korkmayın. Her hata, bir öğrenme fırsatıdır.

Unutmayın, hayatınızdaki kararlar, sizin kim olduğunuzu ve nereye gittiğinizi şekillendirir. Bu süreçte sabırlı olun ve kendinize güvenin. Çünkü en iyi kararlar, hem kalbinize hem de mantığınıza uyum sağladığında ortaya çıkar.