Doğru insanı bulmak ! Hiç “neden doğru insanı bulamıyorum” diye düşündün mü veya Kendini bir türlü doğru ilişkiye adım atamıyormuş gibi hissettiğin, yanlış seçimlerle dolu bir döngünün içinde kaybolduğun oldu mu? Belki de içten içe “Doğru insanı bulmak neden bu kadar zor?” diye düşünüyorsun, hatta “Bir ömür yalnız mı kalacağım?” korkusuyla yaşıyorsun. Ama emin ol yalnızlık kaderin değil. Gerçek sevgiye ve doğru insana ulaşmanın yolu düşündüğün kadar uzak olmayabilir. Tek yapman gereken, bu yolculuğun haritasını doğru çizmek.
Sana bu videoda üç adımda yalnızlık duvarını nasıl aşacağını ve doğru insanı hayatına nasıl çekebileceğini anlatacağım. Ama önce, durup aynayı kendine çevir: Ne istediğine, neler beklediğine ve bugüne kadar yaptığın seçimlere şöyle bir göz at. Çünkü en temelde, değişim dışarıda değil, içeride başlıyor.
Sana en sevdiğin arkadaşını ne kadar tanıyorsun, onu bana anlat desem eminim çok fazla şey yazarsın. Veya ailenin kim olduğunu sorsam eminim birçok detayı kolayca yazarsın. Peki sana kendini anlat desem bana bunu ne kadar anlatırsın?
Çıkış noktamız da tam olarak burası aslında. Çevremizdeki birçok şeyi çok fazla gözlemliyoruz ama o noktada da kendimizle ilgili birçok şeyi kaçırıyoruz. Neyi neden istediğimizin çok fazla farkında olmuyoruz. Bu yüzden kendine bir noktada bu aynayı tutman gerekiyor. Çünkü eğer bu isteklerinin nedenini bilmezsen, yalnızca istemekle kalırsın. Dolayısıyla kendini biraz daha keşfetmen gerekiyor.
Şimdi senden şunu istiyorum, bu videoyu durdur, önüne bir kâğıt al ve yazmaya başla. O kâğıda kim olduğunu, bugüne kadar neler yaptığını sırayla detaylı bir şekilde yaz. Neden bunu yapacaksın? Çünkü yazdıkça hayatındaki dönüm noktalarını keşfedeceksin. Büyük hatalarını ve büyük başarılarını, o hataları neden yaptığını, ne sayede başarılı olduğunu, hayatının hangi döneminde nelerin seni pozitif veya negatif etkilediğini, neyin sana iyi ya da kötü geldiğini bulacaksın. Bakalım yazın kaç sayfa sürecek?
Aslında ne istediğini, romantik bir ilişkiden, kendinden, ailenden, hayattan, genel anlamıyla gerçekten ne istediğini anlaman çok önemli. Gerçekten bir ilişkin olsun istiyor musun mesela. Yoksa hayatındaki çözemediğin problemlerden kaçmak için bir ilişkiye başlamak istiyorsun?
Belki yalnızlığı bir korku ya da bir eksiklik olarak görüyorsun ve bununla yüzleşmek yerine bir kurtarıcı arayışına giriyorsun.. Yoksa gerçekten sağlıklı bir ilişki mi istiyorsun hayatında, bu konuda kendini objektif şekilde dinlemeli ve anlamalısın. Eğer kim olduğuna dair o yazıyı yazarsan, ne kadar uzunlukta olduğunu ve o yazıda gerçekten ne gördüğünü lütfen yorumlarda paylaş.
İkinci aşamada doğru insan tanımını almak istiyorum senden. Senin için doğru insan kimdir, bu kişi hangi özelliklere sahip olmalı, bunu bir düşün. Romantik bir ilişkiye başlayacağın insan için kendine bir doğru insan tanımı yapman ve o insanda olmazsa olmaz kriterler belirlemen aslında bir noktaya kadar oldukça anlaşılabilir ve doğal.
Ama şöyle önemli bir nokta var: acaba bu kriterleri biraz sert ve keskin belirliyor ve bu yüzden potansiyel doğru insanları kendinden uzaklaştırıyor olabilir misin? Veya potansiyel bir sağlıklı ilişkini, sen kendi kendine sabote ediyor olabilir misin?
Örneğin diyelim geçmişte yaşadığın bir ilişkide partnerinin ailesini merkeze koyduğun tartışmalar yaşadın ve ayrıldınız, bu yüzden de “ben artık asla ailesiyle birlikte yaşayan birini istemiyorum” diye düşünüyor olabilirsin.
Veya bir uzak mesafe ilişkisi yaşadın, o kişi tarafından aldatıldın ve ayrıldınız. Yine benzer şekilde “ben artık asla uzak mesafe ilişkisi istemiyorum” diye düşünüyor olabilirsin.
Bunun gibi travmatik deneyimlerin de doğru insan için çok sert ve keskin kriterler belirlemene sebep oluyor olabilir. Ama bir insanla kötü bir deneyim yaşadın diye bu kötü deneyimi yeniden yaşayacaksın diye bir şey yok aslında. Çünkü her insan ve her ilişki birbirinden farklı ve tarih kendini sürekli en kötü senaryosuyla tekerrür etmek zorunda değil. Unutma, geçmişteki yaraların üzerine inşa ettiğin duvarlar, doğru insanın sana ulaşmasını da engelleyebilir. O yüzden ikinci adım olarak doğru insan kriterlerini gözden geçirmen gerekiyor.
Kendini artık daha iyi tanıyorsun, hayattan ve bir ilişkiden neler beklediğini gözden geçirdin, doğru insan kriterlerini de belki esnettin, belki sıklaştırdın. Artık üçüncü adıma geçebilirsin. Artık doğru insanı beklemeyi bırak ve harekete geç.
Doğru insan evinin salonuna gökten düşüp gelmeyecek. Dışarı çık, sosyalleş, iş veya okul dışında da kendine ait alanlar yarat. Kendini geliştir, değiştir, dönüştür. Kendinle ilgilen yani. Ve içinde bulunduğun sosyal ortamlarda nasıl bir ilişki istediğini dile getirmekten çekinme.
Örneğin karşına birisi çıktı, ve nasıl bir ilişki istediğini sordu, evlenmek istediğin halde sırf o kişi ne düşünür diye bunu dile getirmekten çekinme. Veya evlenmek değil yalnızca flört etmek istiyorsan yine bu şekilde açıkça söyle. Burada asıl mesele, kendine ve isteklerine dürüst olman.
İşin özü romantik bir ilişkiden ne beklediğine ilişkin mesajı karşı tarafa açıkça vermek çok önemli. Sadece bu tutumun bile karşı tarafın senin hakkında düşüncelerini, algılarını çok değiştirecek.
Ayrıca bu süreçte kendine şunu hatırlatmalısın: Değerli biri olduğunu hissetmek için bir ilişkiye ihtiyacın yok. Ama senin değerini bilen biriyle bir ilişkiye sahip olmak, seni daha da güçlü kılar.
İsteklerinden, hayallerinden hiçbir zaman utanma, aksine onlara sahip çık ve hayattan istediğini al. İlk adımı atmaktan asla çekinme. Başkaları benim hakkımda ne düşünür diye düşünmek yerine, bu insan beni mutlu edebilir mi diye sen düşün.
Unutmayın, doğru insanı bulmak bir yolculuktur ve bu yolculukta atacağınız her küçük adım sizi büyük hedefinize bir adım daha yaklaştırır. Kendinizi tanıyın, doğru insan tanımınızı yapın ve harekete geçin. Bu üç adımı takip ederek, yalnızlık duvarını aşabilir ve hayatınıza doğru insanı çekebilirsiniz. Hayatınızda gerçek sevgi ve mutluluğu bulmanız dileğiyle.