Depresyon belirtileri.. Öncelikle bu konudan önce her yorgunluk depresyon değildir. Evet, bazen hayat çok zor gelir, üst üste stres yaşarız, uykusuz kalırız ve hatta kendimizi halsiz hissederiz. Ama bu çok normal. Çünkü gündemimiz sürekli değişebiliyor. Dolayısıyla da duygularımız buna göre şekilleniyor.
Ama depresyon, bundan farklı bir şeydir.
Geçici bir moral bozukluğu değil, haftalarca hatta aylarca sürebilen bir ruhsal sorundur. Sanki üzerinizde görünmez bir ağırlık varmış gibi hissedersiniz ve bu his, bazen ne yaparsan yap kolay kolay hafiflemeyebilir. Hayatın renkleri solmuş gibidir; eskiden keyif aldığınız şeyler artık aynı duyguyu vermez. Basit günlük işler bile gözünüzde büyür, enerjiniz ve motivasyonunuz tükenmiş gibi olur.
Ve çoğu zaman kişi, bu halin adını koymakta zorlanır. “Belki yorgunum, belki geçer” diye düşünür. Oysa ki depresyonun belirtilerini fark etmediğinde, sessizce hayatının her alanını etkisi altına alabilir. İşte bu yüzden, depresyonun sinyallerini bilmek ve ciddiye almak çok önemlidir. İşte size depresyon belirtileri..
Depresyonu normal bir iç sıkıntısından ayıran en kritik nokta, bu yoğun mutsuzluk halinin uzun süre devam etmesi ve günler geçtikçe hafiflemesi gerekirken tam tersine daha da ağırlaşmasıdır. Mutlu olmak için bir sebebiniz olsa bile, içinizdeki o derin karanlık hissi bir türlü kaybolmaz.
Sanki hayatla aranızda kalın bir cam varmış gibi, olan bitene uzaktan bakar ama gerçek anlamda içinde olamazsınız. Günün en güzel anlarında bile o huzursuzluk hep oradadır. Kimi zaman sabah uyanır uyanmaz başlar, kimi zaman da gün içinde aniden çöker. Ve bu his, kendi kendine kolay kolay geçmez.
İkinci olarak, eğer depresyon belirtileri yaşıyorsan muhtemelen daha önce sana keyif veren ve ilgi gösterdiğin hiçbir şeyi yapmak istemezsin. Eskiden büyük bir hevesle yaptığın hobiler artık boş ve anlamsız gelir; sevdiğin dostlarınla buluşmak seni mutlu etmez, hatta bazen gitmemek için bahaneler ararsın.
En sevdiğin yemekler artık eskisi kadar cazip gelmez, favori filmler veya diziler sana eskisi gibi keyif vermez. Zamanla bu ilgi kaybı günlük hayatına da yansır; sorumluluklarını yerine getirmek zor gelir, küçük işlerin bile üstesinden gelmek gözünde büyür. Kendi kendine de sık sık “Hiçbir şey bana iyi gelmiyor, hayattan zevk alamıyorum” cümlelerini tekrar edersin. Bu durum, hem ruh halini hem de sosyal ilişkilerini etkileyerek, senin kendini yavaş yavaş yalnız ve izole hissetmene yol açar.
Üçüncü olarak depresyon belirtileri yaşayan insanlar yeterli uykuyu alsalar dahi bitkin uyanırlar. Ayrıca bu bitkinlik hali gün boyu hatta haftalarca devam eder. Mesela kendini sürekli yorgun hissedersin, hızlıca işlerini bitirip uyumak istersin. Ayrıca bu yorgunluğu sadece fiziksel değil, mental olarak da hissedersin. Sanki her hareketin büyük bir çaba gerektiriyormuş gibi gelir. Sorumluluklar gözünde devasa bir boyutta görünür. Genel olarak o güne çok isteksiz başlayıp, hızlıca devasa zorunlulukları bitirip uyumak tekrar uyumak istersin. Yani eğer depresyon yaşıyorsan, bu mental ve fiziksel yorgunlukla birlikte kendini zorla yaşamaya çalışıyor gibi hissedersin.
Bir başka belirti de uykuda bozulma durumu. Biraz önce aşırı uyuma isteğinden bahsetmiştim. Ama depresyon belirtileri yaşıyorsan eğer görebileceğin ikinci bir durum da uyumama isteği olabiliyor. Hatta bu durum sadece uyumamakla da sınırlı değil. Gece boyunca sık sık uyanmak, uykuya dalmakta zorlanmak veya sabah çok erken uyanıp tekrar uyuyamamak da depresyon yaşayan insanlarda çok fazla görülüyor. Dolayısıyla da insanlar kendilerini aşırı yorulduğu ve yorgunluktan da asla çıkamadığı bir kısır döngünün içinde bulurlar.
Belki normalde çok yaşamadığın ama şu sıralar başlayan dikkatini sürdürememe sorunların varsa, konsantre olmakta zorlanıyorsan bu depresyonun bir sinyali olabilir. Çünkü depresyonda görülen heves kaybı, senin mutluluğunu ve heyecanını da yavaş yavaş azaltır. Bu da konuşulanları takip etme, kitap okuma, karar verememe ve dinlediğini anlamama gibi günlük yapacağın şeylerde sorunlar yaşamana. Finalde de çok kısa bir zamanda tamamlayacağın işleri uzun saatler sürdürüp bitiremeyebilirsin. Dolayısıyla hayatındaki yaptığın o küçük şeylerde bile dikkat sorunu yaşıyorsan depresyon konusunda dikkatli olmanı öneririm.
Depresyonun en önemli göstergelerinden biri de kendini yetersiz ve değersiz hissetmeye başlaman. Yani sürekli kendini geçmişteki şeylerle suçlarsın ya da hiçbir şeyi doğru yapamadığınla ilgili kendine yüklenirsin. “Keşke şöyle yapsaydım, ben hep yanlış yapıyorum” gibi cümleler kafanda dönüp durur.
Arkadaşların veya iş yerindeki insanlar seninle ilgili olumlu şeyler söylese bile, bunu zihninde yok sayarsın ve hiçbir işe yaramadığını düşünüp durursun. Bu şekilde kendine sürekli ağır eleştirilerle yaklaşıp içindeki tüm motivasyonu da azaltırsın. Finalde de gözüne siyah bir şerit inmiş gibi hayatta hiçbir olumlu yanının olmadığını düşünürsün.
Aslında iştah kaybı ve kilo değişikliği en sık görülen depresyon belirtileri içinde sayılır. Depresyon bazı insanlarda iştah kaybına yol açar, bazılarında da tam tersi aşırı yeme isteği doğurur. Mesela sabah kahvaltı yapmak bile gözünde büyür ve gün boyu yemek yemeyi unutursun. Canın hiçbir şey çekmez. Ya da sürekli atıştırmak, tatlı veya abur-cubur yemek istersin. Bu sağlıksız beslenme düzeni de kısa sürede kilo kaybetmene veya aşırı kilo almana neden olur.
Yeme alışkanlıklarındaki bu değişiklik, ruh halinle doğrudan bağlantılıdır; kendini iyi hissetmek yerine açlığı veya yeme eylemini bir teselli gibi kullanabilirsin. Aynı zamanda fiziksel olarak da kendini daha halsiz ve bitkin hissetmene yol açar. Bu yüzden son zamanlarda iştahınla ilgili bu saydığım şeyleri yaşıyorsan, ruh halindeki dalgalanmayı biraz düşünmeni öneririm.
Depresyonun en yıpratıcı etkilerinden biri, geleceğe dair umutsuz hissetmendir. Sanki hiçbir şey düzelmeyecekmiş gibi gelir ve plan yapmak, hedef belirlemek bile anlamsızlaşır senin için. Örneğin hafta sonu tatilini planlamak yerine “dışarı çıksam ne olacak ki, en iyisi evde uyuyayım” diye düşünürsün.
Geleceğe dair düşüncelerin sürekli karamsar ve karışık olur; küçük bir aksilik bile büyük bir felaket gibi görünür sana. Bu durum da senin hayat enerjini düşürür. Eğer sen de hiçbir şey yapmak istemiyorsan, plan yapmak bile büyük bir külfet gibi geliyorsa bu durumu kendi içinde değerlendirmen gerekiyor.
Depresyonun en ayırıcı noktalarından biri de kişisel bakım ve rutin alışkanlıklarının yerine getirilememesidir. En basitinden duş almak, saçını taramak, kıyafetlerini değiştirmek veya evi toplamak bile gözünde büyük bir çaba gibi görünür. Bu yüzden de kendini ihmal etmeye başlarsın; kıyafetlerin kırışık kalabilir, yemek yapmayı atlayabilirsin.
Dolayısıyla da kendine bakmak gibi bir özverin olmaz. Yani fiziksel görünümüne dair kaygı azalır ve kendinle ilgili ilgini de kaybedebilirsin. Bu kendini ihmal etme durumu da , ruh halini daha da olumsuz etkiler ve kendini değersiz hissetmene yol açar. Aslında küçük bakım adımları bile depresyonun ağır etkilerini kırmaya yardımcı olabilir, ama kişi çoğu zaman bunu yapmakta dahi zorlanır.
İşte en sık görülen 9 depresyon belirtileri bu şekilde. Eğer kendinde veya yakın çevrende bu işaretleri fark ediyorsan, bunları ciddiye alman çok önemli. Unutma, depresyon ve gün içerisinde yaşadığımız o iç sıkıntısı aynı şey değil. Birisi sadece farklı değişkenlerle oluşan bir ruh hali; diğeriyle zamanında fark edilmediğinde hayatın her alanını etkileyen daha yoğun bir durum.
Depresyonun gerçekten uzunca ele alınması gereken bir konu olduğunu düşündüğüm için bu konuyu tek bir videoda anlatıp bitirmek istemedim. Bu videoda depresyonun ne olduğunu ve belirtilerine yer vermek istedim. Depresyondan kurtulmak için neler yapabileceğimize dair çözüm önerilerini anatacağım farklı bir video daha çekeceğim.
Umarım bu video işine yarar, muhteşem bir hayat yaşatın olsun!
